Su hayatımızın her alanında bizlere hijyen ve sağlık kaynağı olmuştur. Eski zamanlarda insanoğlu suları kullanmak için göl kenarlarına ev yapmak veya doğal suları eve yönlendirme yapmıştır. İlerleyen zamanlarda ise su tesisleri kurulmuş ve her eve su dağıtımı gerçekleşmiştir. Su dağıtım ve depolarda hijyen çok önemlidir. Bunun için sulara kanalizasyon suyunun geçişi engellenmiştir. Fakat bazen yağmur suyu geçişi olmakta ve sular kirlenebilmektedir. Sadece temiz suya kirli su karışması ile sularda enfeksiyon riski oluşmamaktadır. Gözle görülemeyen bakteri, virüs, mantarlar da suyun hijyenini bozmaktadır. Bunlardan birisi Lejyonella bakterisidir. Nemli, ıslak ve durgun sularda üreyebilen bu bakteri bizlere neler yapmaktadır?
Lejyonella bakterisi, sulardan bulaşan ve ölümle sonuçlanabilen bir hastalığa yol açmaktadır. ilk olarak 1976 yılında ‘’Amerikalı Lejyonerler’’ toplantısında görülmüştür. Toplantıya katılan 182 üyede zatürre gelişmiş ve 29 kişi hayatını kaybetmiştir. Yapılan araştırmalarda Lejyonella bakterisinin olduğu ve hızla yayıldığı bildirilmiştir. Adını lejyonerlerden alan Lejyonella bakterisi akut zatürre ve çoklu organ yetmezliğine kadar ilerleyen ciddi bir tablo oluşturmaktadır.
Yaşam alanı su ortamı olan Lejyonella bakterisi göller, göletler, nehir, termal sular, yüzme havuzları, su tedarik sistemleri ve soğutma kulelerinde bulunmaktadır. Klora karşı dirençli oldukları için klorlanmış sularda yaşayabilmektedir. Su dağıtım sistemleri, oda nemlendirici, soğutma kuleleri, jakuzu gibi insan yapımı ortamlarda ve durgun sularda daha hızlı çoğalmakta ve uzun süre yaşayabilmektedir. Göller, nehirler, deniz gibi doğal ortamlarda yaşam süresi insan yapımı ortamlara göre daha azdır.
Doğal sulardan bina su arıtma sistemlerine geçebilmekte ve orada çoğalabilmektedir. Bulaş olan suyu tüketen ve bağışıklığı düşük bireylerde hastalık oluşturmaktadır. Hastalık salgınlar şeklinde ilerlemekte fakat kişiden kişiye bulaş görülmemektedir. Salgınlar çoğunlukla sonbahar ve yaz aylarında görüşmektedir.
Güneş enerji sistemleri kullanılan binalarda Lejyonella üremesi görülebilmektedir. Lejyonella aşırı sıcak ortamlara karşı dirençsizdir. Fakat Güneş enerji sistemleri yaz aylarında çok sıcak olup kışa doğru soğumaktadır. Sıcak su ılıdığında üreme kaçınılmaz olmaktadır. Bu yüzden bina su depoları ve Güneş enerji panelleri düzenli olarak temizlenmelidir. Ayrıca suyun geçtiği tüm musluklarda da Lejyonella olabileceği unutulamamalıdır.
Su Depoları Nasıl Temizlenebilir?
Klorlama; klorlamaya karşı dirençli olan Lejyonella bakterisi yüksek konsantrasyonlu olduğunda ve sıcaklık seviyesi yükseltilmesi ile etkili olmaktadır. Fakat konsantrasyonu yüksek klorlama içme sularına kullanılmamaktadır. Çevre sulamalarında kullanılabilmektedir.
Ultraviyole Işınlama; bu yöntem bina depolarına su gelmeden ultraviyole ışınlar gönderilerek yapılmaktadır. Lejyonellayı yok etmede çok etkilidir.
Ozonlama; maliyeti yüksek fakat Lejyonella öldürmede etkilidir. Su sistemine ozon enjekte edilmesi ile olmaktadır. Havuzlarda genellikle ozonlama yapılmaktadır. Sadece bakteri değil virüse karşı da etkili olup klordan 200 kat daha etkilidir.
Bakır-Gümüş iyonlaması; evsel sularda kullanılan en pratik yöntemdir. Bireyde hastalık görülmesi ile evde hijyenin sağlanması için yapılması gerekmektedir.
Tüm bu yöntemler Lejyonella’nın üremesini engellemektedir. Evde, iş yerlerinde, otellerde ve tesislerde insan sağlığını korumak için su depoların temizliği mutlaka yapılmalıdır.
Sağlıklı Günler